Ruslar, Türkiye’nin Sinop’taki ikinci nükleer güç santral üretimine talip

Rusya Devlet Nükleer Güç Kuruluşu Rosatom Temsilcisi ve Akkuyu Nükleer AŞ Yönetim Kurulu Lideri Anton Sergeevich Dedusenko, Mersin’de imali devam eden Türkiye’nin birinci nükleer güç santrali (NGS) Akkuyu NGS projesinin son durumu ve Sinop’ta üretimi planlanan NGS projesine ait yürüttükleri müzakereleri kıymetlendirdi.

Rosatom Temsilcisi Anton Sergeevich Dedusenko, Sinop’ta üretimi planlanan NGS projesinin Rus dizaynıyla inşa edilmesi muhtemelliğine ait Türkiye ile görüşmelerin devam ettiğini belirtti.

İKİNCİ NGS’NİN RUS DİZAYNIYLA SİNOP’TA İNŞA EDİLMESİ OLASILIĞI

Dedusenko, “Türkiye’nin 2’nci nükleer santralinin Sinop’ta Rus dizaynına nazaran inşa edilmesi muhtemelliğine ait görüşmeler devam ediyor, Türk tarafı ile bu mevzuda diyalog halindeyiz. Akkuyu NGS projesiyle nükleer sanayide 100 yıl boyunca devam edecek bir iş birliğinin temellerini attık ve yaratılan yararlı kazanımlar ve bunların geliştirilmesinden kaynaklanan sinerjiyi kullanarak bu iş birliğini derinleştirmeye hazırız.” açıklaması yaptı.

“AKKUYU NGS BİRİNCİ ÜNİTESİNDE SON BASAMAĞA GELİNDİ”

Akkuyu NGS projesin kapsamında devam eden çalışmalara değinen Dedusenko, şöyle konuştu:

Akkuyu NGS’nin birinci ünitesinin devreye alınması için hazırlıklarımızda son kademeye gelmiş bulunuyoruz. 1’inci güç ünitesinin işletmeye alınması için bütün gücümüzü ve imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bu kapsamda güç ünitesinin tüm sistemleri ve bileşenleri kademeli olarak operasyonel duruma getirilecek ve tasarım parametrelerine uygunluğu denetim edilecek.

“REAKTÖR BİNASININ MUHAFAZA KABI TAMAMLANACAK”

Dedusenko, birinci ünitedeki en kıymetli inşaat faaliyetleri ortasında reaktör binasının müdafaa kabının tamamlanmasının yer aldığını vurgulayarak, “Şu anda dış muhafaza kabuğunun alt kısmı ve akabinde kubbesi monte edildi. Büyük ölçekli betonarme bir yapı olan muhafaza kabı, nükleer santralin tüm ömrü boyunca reaktör tesisini her türlü dış tesirden koruyacaktır.” dedi.

İlk ünitenin türbin odasında ise türbin montajının tamamlanma etabında olduğunu kaydeden Dedusenko, “Türbin ünitesinin tüm ana bileşenleri halihazırda monte edildi, şu anda da boru sınırları kuruluyor. Yıl sonuna kadar türbini çark aygıtına yerleştirmeyi planlıyoruz. Bu süreç türbinin kurulumunu tamamlayacak ve bu da türbin tesisinin ve tüm yardımcı sistemlerin test için hazır olduğu manasına gelecektir.” diye konuştu.

TÜM ÜNİTELERDE ÇALIŞMALAR FARKLI BASAMAKLARDA İLERLİYOR

Dedusenko, başka ünitelerin inşasına ait de şu tabirleri kullandı:

Aynı biçimde başka güç üniteleri üzerindeki çalışmalar da planlı bir formda yürütülmeye devam ediyor. 2’nci ünitede ana ekipmanların montajı sürüyor. 3’üncü ünitede ise reaktör şaftını inşa ediyoruz. Reaktör binasının etraf duvarları ve korunak binası, ana binaların dış ve iç duvarları üzerinde çalışmalar devam ediyor. Türbin binasının duvarları yükseliyor ve inşaatçılar türbin tesisi montaj kotuna çoktan ulaştı. Geçen yıl 4’üncü ünitede reaktör binası ve türbin binasının temel döşemeleri tamamlanmış ve müdafaa kabuğunun birinci katmanı monte edilmişti. NGS’nin çok sayıdaki hami bariyerinden biri olan kor tutucu halihazırda tasarım pozisyonuna getirildi ve kuruldu. Ünitede genel inşaat ve montaj çalışmaları bu yıl da devam ediyor.

“AKKUYU NGS İLE TEMELLERİ ATILAN İŞ BİRLİĞİNİ DERİNLEŞTİRMEYE HAZIRIZ”

Sinop’ta imali planlanan NGS’ye ait de açıklamalarda bulunan Dedusenko, şunları kaydetti:

Türkiye’nin güç stratejisinin oluşturulması ve uygulanmasını yakından takip ediyor ve nükleer güç kapasitesinin artırılmasına yönelik planları memnuniyetle karşılıyoruz. Bilindiği üzere, Türkiye 2035 yılına kadar 7,2 gigavatlık bir toplam nükleer güç kapasitesine ulaşmayı planlıyor. Bu planların belirtilen vakit dilimi içinde gerçekleşmesi için Türk tarafının yakın gelecekte ikinci bir nükleer güç santrali konusunda karar vermesi gerekiyor. Tecrübeli bir nükleer güç santrali yüklenicisi olarak, bu çeşit projelerin özelliklerini biliyoruz ve 2035 yılına kadar 7,2 gigavatlık gaye göz önüne alındığında, vakit çerçevesinin esasen çok dar olduğunun farkındayız.