Erdoğan, rejimin kayıplarını tek tek sıralayıp uyardı: Çekilmezlerse omuzlarının üstünde o başlar da kalmayacak
|CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısında açıklamalarda bulundu. KonuÅŸmasında rejimin kayıplarını tek tek sıralayarak baÅŸlayan ErdoÄŸan, ‘Bu daha baÅŸlangıç’ dedi. KonuÅŸmasının devamında üslubunu daha da sertleÅŸtiren ErdoÄŸan, ‘Askerlerimizin canına kastedenlerin yerle yeksan etmek boynumuzun borcu. Bir an önce Türkiye’nin belirlediÄŸi sınırların dışına çıkmazlarda omuzlarının üstünde o baÅŸlar da kalmayacak’ ifadelerini kullandı. ErdoÄŸan’ın konuÅŸmasından satırbaÅŸları; ‘İdlib’de bugüne kadar verdiÄŸimiz tüm ÅŸehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı saÄŸ olsun. Bir gül bahçesine girer gibi topraÄŸa düşen hiçbir ÅŸehidimizin kanını yerde bırakmadık. Son ana kadar diplomasi kanallarının son ana kadar etkin bir ÅŸekilde iÅŸletmek için çalıştık, çabaladık. Rejime tarihinin en ağır kayıplarını verdirerek bismillah dedik. ‘OMUZLARIN ÜZERİNDE O BAÅžLAR DA KALMAYACAK’ Åžu an itibariyle 135 tan, 22 zırhlı araç, 45 top 5 hava savunma rampası, 12 tanksavar, 29 monteli uçaksavar, 2 İHA, 8 helikopter 49 çeÅŸitli araç, imha edildi. Gerçek gücümüzü göstermeye daha yeni baÅŸlıyoruz. Rejimin verdikleri bu kayıplar daha baÅŸlangıç. Biz bu gafillere Türkiye’nin gerektiÄŸinde ‘BaÅŸ veren ama baÅŸ eÄŸmeyen’ büyük bir devlet olduÄŸunu gösterdik. Askerlerimizin canına kastedenlerin yerle yeksan etmek boynumuzun borcu. Bir an önce Türkiye’nin belirlediÄŸi sınırların dışına çıkmazlarda omuzlarının üstünde o baÅŸlar da kalmayacak. RUSYA VE İRAN’A Bizim sizinle herhangi bir derdimiz yok. ‘ULUSLARARASI ARENADA HESAP VERECEKLER’ Kapılar açılınca telefon üstüne telefonlar gelmeye baÅŸladı. Kapıları kapatın ama o iÅŸ bitti. Bizim he insani kriz çözme hem topraklarımızın güvenliÄŸini saÄŸlama mücadelesi yürütüyoruz. Mültecilere gaz bombası atıp yıldırmaya çalışanlar uluslararası camiada hesap vermek zorunda kalacak. Biz yıllarca Suriye Suriye’de güvenli bölge oluÅŸturalım çaÄŸrısı yaptık. ‘TEK TARAFLI FEDAKARLIK DÖNEMİ BİTTİ’ Avrupa’ya gidenlerin sayısı yüz binler oldu. Bu sayı yakında milyonlu rakamlarla ifade edilecek. Herkes bu yükten payını düşeni alacak. Artık tek taraflı fedakarlık dönemi bitti. Türkiye mücadelesini her hangi bir ülkeye güvenerek deÄŸil kendi insanına kendi imkanlarına dayanarak yürütmektedir.Türkiye ÅŸu ana kadar Suriye’de ne Rusya’yı ne İran’ı ne de Suriye’yi doÄŸrudan hedef aldı. Sadece askerlerimizin kanını döken rejim unsurlarını hedef alıyoruz. Bu kopan fırtına, bizim ordumuzdur. Bu mücadele bizim ÅŸahsi tercihimiz deÄŸil milletimizin topyekun iradesiyle yürütülmektedir. Bu millet PKK’nın ve DEAÅž’ın saldırılarına karşı nasıl göğsünü siper etmiÅŸse bugün de Türkiye aynı sebeple İdlib’dedir, Suriye’nin diÄŸer bölgelerindedir.Türkiye için Ege’deki haklarını korumakla, Libya’da baÅŸlattığımız inisiyatifle Akdeniz’deki haklarımızı müdafaa etmek arasında hiçbir fark yoktur. Ekonomik tuzaklara karşı verdiÄŸimiz mücadeleyle, sınırlarımızı terör koridoruyla kuÅŸatma giriÅŸimlerine karşı verdiÄŸimiz mücadele aynıdır. ‘KİMLER OLDUÄžUNU BİLİYORSUNUZ’ Suriye meselesinde, milletimizin birlik ve beraberliÄŸini bozmak, ülkemizin mücadelesine zarar vermek, düşmanlarımızı sevindirmek için aleni veya örtük ÅŸekilde yürütülen faaliyetleri sizler de takip ediyorsunuz. Kimsenin ‘Suriye’de Rusya’nın ne iÅŸi var, Amerika’nın ne iÅŸi var, İran’ın ne iÅŸi var, Fransa’nın ne iÅŸi var’ dediÄŸini duydunuz mu? Duymadık. Ama iÅŸ Türkiye’ye gelince, hemen ‘Suriye’de ne iÅŸimiz var’ yaygarasını basıyorlar. Kimler olduÄŸunu biliyorsunuz.Birileri dönüp dolaşıp ‘Suriye’de ne iÅŸimiz var’ teranesini tekrarlarken, ÅŸehitlerimizden biri, ‘Sizden ricam sakın Suriye’de ne iÅŸimiz var diyenlerden olmayın, gittim gördüm, tam da olmamız gereken yerdeyiz’ mesajı veriyor.Meydanı, zahirde ÅŸehitler için üzülüyor gibi gözüküp, aÄŸzını açtığında ÅŸehadet kavramına ve ÅŸehitlerimizin aziz hatıralarına hürmetsizlik yapan gafillere bırakmayız, bırakamayız. Bu ülkede maalesef, ‘Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim, ‘ÅŸehitler ölmez vatan bölünmez’den tiksindiÄŸim kadar’ diyebilecek derecede alçalabilen ve maalesef ÅŸu anda CHP milletvekili sıfatıyla Meclis’te yer alabilen kiÅŸiler var.Aynı kiÅŸi, ‘Bugün Suriye’ye savaÅŸ açsak banko Esad’ı tutarım’ diyerek, ülkemizin yürüttüğü mücadeledeki safını yıllarca önce belli etmiÅŸti. ‘Esed ülkesini savunuyor’ diyebilecek bir noktaya savrulan CHP Genel BaÅŸkanının ‘Söz veriyorum, biz gelirsek ÅŸehitler tepesi boÅŸ kalacak’ ifadesi de, bu zihniyetin bir yansımasıdır. KILIÇDAROÄžLU’NA ‘ÅžEHİTLER TEPESİ’ YANITI Bu kiÅŸinin ÅŸehitlik kavramı ve ÅŸehitler tepesinin ne anlama geldiÄŸini bilmediÄŸini görüyorum. Çünkü bilmeden söylüyorsa, en fazla cehaletini sergilemiÅŸ olur. Fakat ÅŸehitliÄŸin ne olduÄŸunu, ÅŸehitler tepesinin neyi ifade ettiÄŸini bilerek bu sözü söylüyorsa, ortada gerçekten vahim bir durum var demektir. BilindiÄŸi gibi, ÅŸehit kelimesi, Kur’an-ı Kerim’de, kimi yerde ÅŸahit, kimi yerde esma-i hüsnadan biri, kimi yerde örnek kiÅŸi anlamlarında tam 56 defa geçer. Üç ayette ise doÄŸrudan doÄŸruya Allah yolunda canını feda edenleri tarif etmek üzere şüheda ifadesi yer alır.Bakara Suresinin 54’üncü ayetinde yer alan ‘Allah yolunda öldürülenlere sakın ölüler demeyin, zira onlar diridir, fakat siz farkında deÄŸilsiniz’ emri ilahi, hiçbir şüpheye yer vermeyecek ÅŸekilde ÅŸehadetin anlamını bizlere gösteriyor.Bu konuda Peygamber Efendimizin hadislerinde, ÅŸehidin bütün günahlarının affedileceÄŸi, kabir azabı çekmeyeceÄŸi, cennetteki makamını göreceÄŸi, cennete ilk girenlerden olacağı gibi müjdeler de vardır. ‘ATATÜRK ÖRNEĞİYLE YÜKLENDİ’ Ülkemizin ve milletimizin bağımsızlığı, onuru, güvenliÄŸi, geleceÄŸi için mücadele ederken hayatını kaybeden herkes, özellikle de cephede son nefesini veren herkes ÅŸehittir. Bizim, dar-ı bekaya uÄŸurladığımız askerimizin, polisimizin, jandarmamızın ve diÄŸer kamu görevlilerimizin şüheda makamına yükseldikleri konusunda en küçük bir şüphemiz yoktur.Tabii, 15 Temmuz’da milletimiz sokaklarda ÅŸehit olurken, darbecilerin açtığı yoldan gittiÄŸi bir evde kahvesini yudumlayıp televizyon seyreden birine bunları anlatmak elbette zordur. Bay Kemal, sen kendi partinin geçmiÅŸini dahi bilmiyorsun. İkide bir bu partinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyorsun. Åžimdi sana sesleniyorum: Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale ne diyordu? ‘Ben size ölmeyi emrediyorum’ diyordu. Ama sen ÅŸehadeti bilmezsin, sen ÅŸehitliÄŸi bilmezsin. Bunu anlaman da mümkün deÄŸil. Çünkü sende o iman, o inanç yok.Rahmetli Arif Nihat Asya’nın ‘Bir bayrak rüzgâr bekliyor’ ÅŸiirinde ifade ettiÄŸi duyguları kalbinde hissetmeyen birine, ÅŸehitler tepesinin niçin boÅŸ kalmayacağını anlatmak da mümkün deÄŸildir. Åžimdi burada, bu anlamlı ÅŸiiri bir kez daha tekrarlayalım ki, nasır tutmuÅŸ yürekler titresin, milletimizin kalbi ferahlasın, ÅŸehitlerimizin ruhları ÅŸad olsun. ‘ZALİM REJİMİ DE AYNI AKIBETE UÄžRATACAÄžIZ’ Evet… Bize düşen görev, tuttuÄŸu bayrak belli olmayan, bastığı toprağı kirleten, kimin kılıcını çaldığını hepimizin gördüğü, ÅŸehadet nedir, ÅŸehit kimdir bilmeyenlerin gerçek yüzlerini milletimize anlatmaktır. Bunlara verilecek en güzel cevabın, devlet ve millet olarak, tüm gücümüz ve imkânlarımızla yürüttüğümüz mücadeleyi zafere ulaÅŸtırmak olduÄŸunu biliyoruz. Ülkemize göz diken DEAÅž’ı, PKK’yı, FETÖ’yü ve diÄŸer terör örgütlerini nasıl durdurduysak, zalim rejimi de aynı akıbete uÄŸratacağız. Bunun için hep birlikte gece gündüz çalışmaya devam edeceÄŸiz.